Wikipedia

Arama sonuçları

15 Ocak 2018 Pazartesi

Nazım Usta"ya Selam Olsun


Bugün Türkiye'nin ve Türkçe'nin usta şairi Nazım Hikmet'in 116.doğum günü.

Aslında O'nun gerçek doğum tarihi 20 Kasım 1901'dir.  Ancak ailesi 40 gün için bir yaş büyük görünmesin diye  doğum tarihini 15 Ocak 1902 olarak değiştirmiştir. Eniştesinin anılarında ise 17 Ocak'tan bahsedilmesine rağmen 15 Ocak daha çok kabul görmüştür.


O'nun yaşam öyküsü ve şiirleri milyonlarca insanı  etkilemiş ve birçok kişinin dünyaya bakışına yön vermiştir.

Sevmeyenleri tarafından 'vatan haini' ilan edilen ve  sürekli tartışılan, sevdanın, hasretin aşkın ve özgürlüğün şairidir Nazım Hikmet.

Barışı, özgürlüğü, hasreti, kardeşliği en güzel anlatan "yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine"... diyen şairdir.

Memleket özlemini, aşkı, tutsaklığı, sevdayı hiç kimse  O'nun kadar güzel anlatamaz.


İşlerine geldiği zaman Nazım'dan dizeler paylaşan ama işlerine gelmediği zaman faşizmin zindanlarına mahkum edenler hariç, tüm gerçek Nazım Hikmet sevdalıları, bu günü coşkuyla doyasıya yaşayın.

Kendinize Nazım'dan şiirler okuyun, dostlarınızla Nazım şiirleri paylaşın, onlara Nazım'dan dizeler armağan edin. Nazım şiirlerinden bestelenmiş şarkılar dinleyin.

Bizler ne kadar şanslı insanlarız ki, dünyanın tüm dillerinde okunabilen Nazım'ı,  şiirlerini yazdığı dilde, yani kendi dilimizde okuyabiliyoruz.

İyi ki doğdun Nazım Hikmet... İyi ki yazdın Nazım Usta...

'memleketimi seviyorum.
çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım.
hiçbirşey gideremez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi' 
diyen Nazım gerçekten vatan haini olabilir mi? Memleket özlemiyle yanıp tutuşan ve öldüğünde;

"Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni 
ve de uyarına gelirse, 
tepemde bir de çınar olursa 
taş maş da istemez hani"...  
diyerek bir köy mezarlığına gömülmek isteyen Nazım Usta, sanki yıllar öncesinden bugünleri görür gibi yazmış dizelerini...

"Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına;
- çürüyen diş, dökülen et-,
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet"...

SAYGIYLA...
İlhan İLMENÖZ