İnsanoğlu gerçekten çok garip bir
canlı... Doğanın ve yaşamın kendisine sunduğu nimetleri mümkün olduğunca çok
kullanmak yerine hayatı kendine işkence haline getirmek için elinden geleni
yapıyor.
Bilmiyorum kişinin kendi kendine yaptığı
eziyeti, yaşattığı sıkıntıları bir başka kişi yaşatıyor mudur?
"Senin tuzun
kuru galiba, para olmadan nasıl yaşayalım" diyenleriniz olabilir. İnanın paradan puldan lüks yaşamdan filan bahsetmiyorum.
Günlük sıkıntılarımızdan kurtulmanın ya da onları giderek azaltmanın aslında
çok da basit olduğunu söylüyorum.
Her şeyden önce aslında yaşam çok basit
ve onu karmaşık, kompleks hale getiren bizleriz. Her şey dert ederek "onu
yapamadım bunu yapamadım, onu alamadım bunu alamadım" diyerek
kendini strese sokmanın kime ne yararı var?
En önemlisi de yaşam düşündüğünüzden çok
çok kısa… Birçok konuda kendinizi boş ve gereksiz şeylerle üzmeye değmeyecek
kadar kısa…
Bu dediklerimi kimileri hiç anlayamazken,
kimileri yaşamın kendisine attığı kazıklar, yaşattığı acılar vb nedenlerle çok
erken yaşlarda bunu görebiliyor.
Peki günlük sıradan kaygılarımızdan
kurtulup yaşamı nasıl basitleştirebiliriz. Daha doğrusu yaşamın tadını nasıl
çıkarabiliriz?
Öncelikle başkaları için yaşamayı bir
kenara koyun sadece kendiniz ve sevdikleriniz için yaşamaya çalışın. Bırakın
başkaları sizin hakkınızda ne düşünürse düşünsün, başkalarına göre yaşamayı
bıraktığınız an zaten 1-0 öndesiniz demektir. Varsın evi çöplük gibi leş, sizin
için pasaklının teki, üstü başı dökülüyor desinler.
Yok öyle yaparsam o ne der, böyle
yaparsam şunlar ne düşünür? Bunu giyersem/takarsam benim için ne derler, filan
takmayın bunları "beğenmeyen küçük kızını vermez" deyin ve geçin
gidin. Mahalle baskısına asla boyun eğmeyin, ruhunuzu özgür bırakın.
Yapmak istedikleriniz ertelemeyin, olanak
buldukça bir ucundan başlayın. Sizi sıkan strese sokan insanları yaşamınızdan
çıkarın, yani size ağırlık yapan safraları birer birer atın, bakın ne kadar
hafifleyeceksiniz.
İstemediğiniz şeyleri başkalarını mutlu
etmek için yapmayı bırakın. Dolayısıyla bazen hayır demeyi öğrenin. Bakın kendi
istediklerinizi yaptığınız zaman ne kadar özgür ve mutlu olduğunuz
göreceksiniz.
Kendinizi ve sahip olduğunuz tüm
değerleri başkaları ve onların sahip oldukları ile asla kıyaslamayın. Siz
sizsiniz, başkaları da başkaları… Asla ulaşamayacağınız yaşamlara özenmeyin,
elinizdekilerin değerini bilin. Sizlerin yaşamına özenen birçok kişi
olabileceğini de unutmayın.
Bazılarınız bu dediklerim için “yani
Polyannacılık mı oynayalım” diye düşünebilirler. Varsayalım Polyannacılık oynadık, ne
kaybederiz. Sürekli karamsar, sürekli mutsuz ve asık suratla dolaşmaktan daha
iyi değil midir?
Elimde olanak olsa başta her şeyden
yakınan, her şeyi kendine dert edinen insanların mezarlık, hastane, hapishane
gibi yerleri ziyaret edip buralarda uzun uzun zaman geçirmelerini sağlarım.
Bakın bakalım o zaman dert, sıkıntı, gam,
keder kalıyor mu?
Yabancı dizi hayranlarının izlediği
dizilerin başında gelen Game of Thrones 16 Temmuz"da 7.sezonu ile
sevenlerine "merhaba "diyecek.
Kısaca GOT olarak bilinen dizi ; ütopik
bir kıtada 9 büyük ailenin üstün gelme mücadelesini anlatıyor. Yeni başlamak
isteyenler ve unutanlar için işte küçük bir rehber.
Westeros Dünyası’nda dokuz büyük aile
var:
1-Stark Hanesi
2-Baratheon Hanesi
3-Lannister Hanesi
4-Targaryen Hanesi
5-Martell Hanesi
6-Arryn Hanesi
7-Greyjoy Hanesi
8-Tyrell Hanesi
9-Tully Hanesi
Bu dokuz büyük ailenin her birinin ayrı
bir sembolü ve sloganı var:
1-Stark : Kış Geliyor (Winter Is
Coming)
2-Baratheon : Öfke Bizimkidir (Ours Is
The Fury)
3-Lannister : Kükreyişimi Dinle (Hear Me
Roar)
4-Targaryen : Ateş ve Kan (Fire and
Blood)
5-Martell : Boyun Eğmez, Eğilmez,
Kırılmaz (Unbowed, Unbent, Unbroken)
6-Arryn : Onur Kadar Yüce (As High As
Honor)
7-Greyjoy : Biz Ekmeyiz (We Do Not Sow)
8-Tyrell : Güçleniyoruz (Growing
Strong)
9-Tully : Aile, Görev, Onur (Family,
Duty, Honor)
Şimdi de biraz geçmişe giderek neler
olduğunu ve dizideki başlıca kahramanları hatırlayalım.
Game of Thrones’taki her şeyin merkezi
ülkenin karlı ve dağlık bölgesi Winterfell’de yaşayan Stark Hanesi’dir. Stark
ailesinin hane sözü “Kış geliyor”dur. Mühürleri gri alakurttur. Hikaye Eddark
Stark’ın çocuklarının her birinin bir alakurdu sahiplenmesiyle başlar.
Eddard’ın ilk sezonda idam edilmesinin
ardından bile, Game of Thrones odak noktası olarak Stark ailesini tutmaya devam
etmiştir, artık merkezde çocuklar (Robb, Jon Snow, Sansa, Arya, Bran ve Rickon)
vardır. Jon dışındaki diğer çocuklar Eddard ile Tully ailesinden gelmiş Catelyn
Stark’ın çocuklarıdır. Jon evlilik dışı bir ilişki sonucu doğmuş ve bu nedenle
soy ismi kuzeyli gayrimeşru çocuklara verilen isimlerden olan Snow’dur. İlk
sezonda Jon, Westeros’u vahşi hayvanlardan ve vahşi kabilelerden korumak için
kuzeydeki Duvar’a giderken, Robb babasının idam edilmesinden sonra Kuzey Kralı
ve Winterfell Lordu unvanlarını devralır.
Game of Thrones’un başlangıcında
Westeros’un Demir Tahtı’nın sahibi Baratheon ailesidir. Robert Baratheon
hükümdar Targaryen ailesine karşı çıkardığı isyanda başarı sağlayarak Kral
unvanını kazanmıştır. Karısı krallığın giderleri için para sağlayan en zengin
aileden gelen Cersei Lannister’dır. Robert’ın kardeşleri ise sert Stannis ile
genç ve cana yakın Renly’dir.
İlk sezonda Robert öldükten sonra, tahta
Joffrey Baratheon geçer. Joffrey’in danışmanı ve naibi ise annesi Cersei olur.
Robert’ın ve bütün krallığın farkında olmadığı şey ise, Joffrey’nin Robert’ın
oğlu hatta bir Baratheon bile olmadığı gerçeğidir.
Casterly Rock’ta yaşayan Lannisterlar,
Westeros’un en zengin ailesidir. Başlarında Tywin Lannister vardır. Tywin
Lannister eskiden Kral Aerys Targaryen’in danışmanlığını yapmıştır. Üç çocuğu
vardır: kızı Cersei, Cersei’nin ikizi Jamie ve en zenginleri cüce Tyrion. Bu üç
karakter dizinin en ilginç karakterleri sayılabilir.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi, Cersei’nin
oğlu Joffrey, diğer Baratheon çocukları gibi aslında Kral Robert’ın değildir.
Aslında Cersei ile kardeşi Jamie’nin ensest ilişkisinden doğmuş çocuklardır. Bu
yasak ilişki duyulursa Demir Taht’ın kaybedeceklerdir. Ama ensest ilişkinin
Westeros’daki kraliyet aileleri arasında başka öncüleri de vardır. Örneğin
Targaryenlerde bu durum nesillerdir devam etmektedir.
Game of Thrones’un diğer büyük ailelerine
benzemeyen Targaryenler, Westeros’un yerlisi değildir. Westeros’a yüzyıllar
önce Valyria şehrinden gelmişlerdir. Mühürleri üç başlı ejderhadır. Uçan ve
ateş püskürten ejderhalara sahip olmaları kıtayı tamamen fethetmelerine
yardımcı olan tek şeydir. Ancak üç yüz yıllık hakimiyetten sonra, ejderhaların
nesli tükenmiş ve hane çöküşün kıyısına gelmiştir. Bu durum da Robert
Baratheon’un isyanına neden olmuştur.
Game of Thrones’un başında Targaryen
ailesinin geriye kalan tek üyeleri Viserys ve kız kardeşi Daenerys’dir çünkü
diğer aile üyeleri isyan sırasında öldürülmüştür. Viserys ailesine ait olduğuna
inandığı tahtı geri alabilecek kadar güçlü müttefikler bulma amacıyla, kız
kardeşini Essos kıtasında yaşayan Dothrakilerden Khal Drogo ile evlendirmiştir.
Viserys’in zalimliği ve küstahlığı, sonunda Khal Drogo tarafından öldürülmesine
neden olur. Böylece Daenerys, Targaryen ailesinin son temsilcisi olur.
Game of Thrones’un başında Eddard Stark
ve Robert Baratheon’un Jon Arryn’ın koruması ve rehberliği altında beraber
büyüdükleri için özel bir dostlukları olduğunu gördük. Jon, Eyrie’deki
korunaklı evinde yaşamaktaydı. İlerlemiş yaşına rağmen, Catelyn Tully’nin kız
kardeşi Lysa Tully ile evlenmişti.
Soğuk ve vahşi Demir Adaları’nda yaşayan
denizci akıncılardır Greyjoylar... Game of Thrones’un başlangıcından önce,
Greyjoyların lideri Balon, Baratheon krallığına karşı isyan çıkarır. Ama isyanı
Eddard Stark tarafından bastırılmıştır. Bunun sonucunda, Starklar Balon’un oğlu
Theon’u rehin olarak vesayetleri altına alırlar. Theon alaycı ve ahlaksız bir
gençtir ama üvey ağabeyi Robb’un güvenilir destekçileri arasındadır.
Cleganeler, Lannisterlara bağlıdır.
Mühürleri üç köpektir. Game of Thrones’ta görünen iki aile üyesi Lannisterlara
gönülden bağlı sadık ve vahşi insanlardır. İri, öfkeli ve hayvani ağabey Gregor
mızrak dövüşünü kaybettikten sonra neredeyse Loras Tyrell’i öldürecektir. Neyse
ki, kardeşi Sandor araya girer ve Loras’ı kurtarır. Sandor ağabeyinden daha
iyidir ama öte yandan Joffrey Baratheon’un kinci ve yalancı hizmetkarıdır.
Köpek başı kendisine konumunu, rakiplerine ise onun gaddarlığını hatırlatır.
Mormontlar Westeros’un büyük ailelerinden
değillerdir. Ama yine de Game of Thrones hikayesinde önemli rollere
sahiptirler. Mühürleri ayıdır. Hanenin bütün üyelerinin de sevimsiz ve hantal
bir görünüşe sahip oldukları söylenir. Bu ailenin mensuplarından biri Eddard
Stark tarafından sürgüne gönderilmiş ve şimdi Dothrakiler arasında Daenerys
Targaryen’e hizmet eden Ser Jorah Mormont’dur. Ancak hizmet ettiği tek kişi
Daenerys değildir. Jorah entrikacı Varys’e sık sık rapor vermektedir.
Jorah’ın babası Gece Nöbeti Komutanı Lord
Jeor Mormont’dur. Yaşlı olmasına rağmen, hala kuvvetli bir yapıya sahiptir ve
Gece Nöbeti’nin eskisi kadar önemsenmesi için uğraşmaktadır. Westeros’un
soyluları kıtanın yönetimi için birbirleriyle mücadele ederken, Jeor Mormont ve
Gece Nöbeti’ndekiler Kuzeydeki vahşi hayvanlara ve korkunç Ak Yürüyenlere karşı
tehlikeli ve hayati bir savaşa hazırlanmaktadır.
Dothrakiler göçebe, savaşçı ve atlı bir
topluluktur. Essos topraklarına resmi bir yönetim birimi olmadan
yayılmışlardır. Khalasar denilen her bir göçebe grubu tek bir savaşçı
tarafından yönetilir. Khalasar’ın büyümesi, küçülmesi veya yok olması Khal’ın
gücüne bağlıdır. Daenerys’in kocası Khal Drogo en güçlü Khallardan biridir. Bu
nedenle en güçlü Khalasar’a sahiptir. Targaryenlerin Westeros’a yeniden
hükmedebilmek için Dothrakileri kullanma planları Khal Drogo’nun ölümüyle
bozulur.
Gelelim 7.sezona...
Normalde Game of Thrones dizisinin her sezonu 54-56 dk.lık 10'ar bölümden oluşuyordu. Ancak
bu sezon 10 değil 7 bölüm ekrana gelecek. Ancak bölüm sayısı az olsa da bu
sezon bölümler normalden biraz daha uzun olacak. Sızan bilgilere göre Game of
Thrones yeni sezonda bölümlerin uzunlukları şu şekilde olacak.
Bölüm 1 = 59 Dakika
Bölüm 2 = 59 Dakika
Bölüm 3 = 63 Dakika
Bölüm 4 = 50 Dakika
Bölüm 5 = 59 Dakika
Bölüm 6 = 71 Dakika
Bölüm 7 = 81 Dakika
Dizinin sızdırılan 7. sezon bölüm
konuları da bazı kişiler tarafından internette paylaşıldı. İşte dizinin yeni
sezon bölümlerinde yaşanacak olaylar;
BUNDAN SONRA***** SPOILER ****** SPOILER******
SPOILER******
BÖLÜM
-White Walker'lar duvara doğru büyük yürüyüşe başlayacaklar.
-Bran, Sur'u aşarak Castle Black'e ulaşacak ve Efkarlı Edd ile karşılacak.
-İlk bölümün sonunda Khaleesi ve arkadaşları sonunda Ejderha Kayası'na
varırlar. Khaleesi yukarıya ilerler ve Stannis'in eski savaş odasına
gider. Odanın camından duygusal bir şekilde ailesine ait olan topraklara
bakar ve masanın üzerinden satranç taşını alarak Tyrion'a bakarak,
''Başlayalım mı?'' der ve bölüm biter.
2. BÖLÜM
-Jon'a Khaleesi'den mesaj götüren bir kuzgun gider. Khaleesi,
Westeros'da bulunan bütün lordları çağırır. Jon ve Davos ise tartışmalar
sonucunda bu çağrıya uymaya ve Khaleesi'nin huzuruna gitmeye karar verirler.
Zira White Walker'ları öldürebilmek için Ejderha Kayası'ndan ejderha camına
ihtiyaçları vardır.
-Jon, Winterfell'in başına Sansa'yı geçirir.
-Jon, Ghost'u Winterfell'de bırakır. Ghost tüm sezonu burada kalır.
3. BÖLÜM
-Jon ve Davos ikilisi Khaleesi'nin çağrısına uyarak Ejderha Kayası'na
gelirler. Tyrion ise onları sahilde karşılar.
-Yolda giderken Missandei ve Gri Solucan ile karşılaşırlar ve Tyrion,
Jon ve Davos ikilisini, Khaleesi'nin huzuruna getirir. Odada birkaç tane
Dothraki nöbet tutuyordur.
-İlk önce Khaleesi küstah davranır ve Jon'dan önünde diz çökmesini ister
ancak Jon bunu sert dille geri çevirir. Kısa süren gerginliğin ardından ise
White Walker'ları konuşmaya başlarlar. Önce Khaleesi, Jon'a inanmaz ama Tyrion
onun güvenilir olduğunu ve yalan söylemeyeceğini anlatır.
-Davos, Jon'un ölümden geri gelmesinden bahsetmek ister ancak Jon buna
engel olur.
-Khaleesi'nin Jon'a karşı olan tepkisi biraz yumuşar.
-Bran ise Winterfall'a ulaşır ve Meera da sağ salim köyüne gider.
4. BÖLÜM
-Arya, Winterfall'e varır.
-Bölümün devamı genel diyalog vs.
5. BÖLÜM
-Sam, Winterfell'e gitmek amacıyla Gilly ve bebelak ile beraber
Hasar'dan ayrılır.
-Jorah, Ejderha Kayası'nda Khaleesi ile tekrar buluşur.
-Jon bir kuzgundan Bran ve Arya'nın Winterfell'e döndüğü haberini alır.
-Jaime, Bronn, Tyrion ve Davos, son derece gizli bir toplantı yaparlar.
Tyrion onların Khaleesi'nin karşısında güçsüz olduğunu ve teslim olmaları
konusunda uyarır. Ama Jaime tabii ki sinirlenerek buna karşı çıkar.
-Bölümün sonunda ise Gendry, kral topraklarında silahçıda Davos
tarafından bulunur.
6. BÖLÜM
-Jon yanına Tazı, Thoros, Beric, Gendry ve Jorah'ı alarak Sur'un Doğu
bölgesine gemiyle yola çıkar. Amaçları ise Wight ele geçirmektir.
-Bu ekip, Gece Kralı'nın ölülerden oluşan ordusunun saldırısına uğrar.
Bu ordu içerisinde bulunan ölü kutup ayısı ise Thoros'u acılar içerisinde
öldürür.
-Ekip ise bu ordudan kaçarak donmuş gölün üzerinde kenara sıkışırlar.
Ordu tekrar bunlara saldıracak iken ejderhalarıyla birlikte Khaleesi gelir ve
ölüleri geri püskürtürler. Bu sahnede bolca görsel efekt uygulanmış.
-Jon tam ölecek iken ise imdadına Benjen yetişir ve atını vererek onun
gitmesini ister. Jon ise oradan kaçar ancak ölüler Benjen'e saldırırlar.
-Buradan kaçtıktan sonra ise sakin bir yere gelirler. Jon, Khaleesi'ye
bir teklifte bulunur. Eğer White Walker'larla savaşmasında yardım ederse,
Kuzey'in Kralı ünvanından vazgeçeceğini söyler.
-Bölümün sonunda ise Khaleesi, düşünceli ve kararsız olarak bakar ve
bölüm biter.
7. BÖLÜM
-Sansa ise Littlefinger'ı ölümle cezalandırır. Arya da bunu keyifle
yerine getirir.
-Cersei, kanlar içerisinde yatağında açar gözlerini.
-Sam ve Bran, Jon'un asıl kökenini keşfederler ve Jon'un aslında meşru
bir Targaryen olduğunu ve isminin ise Aegon olduğunu öğrenirler. Bu duruma göre
Jon, gerçek anlamda tahtın hak sahibidir.
-Sürpriz sahnelerden birisi olarak ise Jon ve Khaleesi, teknede yolculuk
ederlerken yakınlaşırlar ve sonunda da ateşli bir şekilde sevişirler.
-Gece Kralı, Viserion'la Sur'a saldırır. Ağzından mavi ateş çıkaran
Viserion Sur'u yıkar. Böylelikle bölümün sonunda Sur tamamen yıkılmış olur.
Bir de hangi bölüme ait olduğu bilinmeyen bazı sızıntılar daha var. İşte
onlar;
-Cersei tekrardan Jaime'den hamile olduğunu düşünür ve test ettirir.
Durumu Jaime'ye açıklar. (sanırım kanlar içinde uyandığı sahnede muhtemelen
çocuğunu düşürecek)
-Arya, Walder Frey'in yüzünü kendisine ayarlar ve giyerek bir yemek
verir. Frey'in oğullarını zehirleyen Arya, tüm kadınların kaçmasını sağlar ve
annesi ile abisinin intikamını almıştır.
-Euron'un sahip olduğu donanma, Yara'nın donanmasını yener ve Euron,
büyük bir zafer kazanarak Yara'yı esir alır. Theon ise son anda kaçmayı başarır
ve Demir Adalılar tarafından kurtarılır
-Khaleesi ise bazı Westeros lordlarını sinirlenerek ateşle yakar. Bu
lordlar arasında Sam'in babası ve erkek kardeşi de vardır.
-Tyrion, kralın topraklarına yapılacak ejderha saldırısında çok fazla
masumun da öleceğini Khaleesi'ye anlatır ve ondan mantıklı hareket etmesini
ister.
-Jorah ve Sam, Hisar'da tanışırlar. Sam, Jorah'ın Greyscale hastalığına
çare aramaya başlar.
-Tyrion, eskiden beraber olduğu kadınları gizlice içeriye sokmak için
kullandığı lağım tünellerini bu sefer Casterly Kayası'na sinsi bir saldırı
yapmak için kullanmayı düşünür.
-Arya, Winterfell'e geri dönerken yolda Nymeria ile karşılaşır.
-Tyrion, taht için en uygun ismin Khaleesi olduğu yönünde Jon'u ikna
etmeye uğraşır.
-Jon ve Theon karşılaşırlar. Jon ise Theon'a, Sansa için yaptıkların
olmasa çoktan bağırsaklarını sökmüştüm der.
-Jaime ve Olenna yüksek bahçede görüşürler. Olenna sonunda Joffrey'i
öldürdüğünü söyler ve zehir içerek kendisini öldürür.
-Lennister ordusu geri dönerler iken Khaleesi ve Dothraki ordusunun
saldırısına uğrar. Çok çetin geçen savaşta Qyburn'un anti-ejderha zıpkınına
rağmen Lennister ordusu büyük yenilgi alır. Bron ise son anda Jaime'yi ejderhadan
kurtarır ve oradan kaçmayı başarırlar.
-Jon, Drogon'dan korkmaz ve ona yavaşça yaklaşarak onu sever. Ancak
Drogon'un buna izin vermiş olması, Khaleesi'yi şaşırtır.
-Jorah önceleri Jon'u pek ciddiye almaz ancak araları zamanla ısınır ve
Jon, Mormontlara ait olan Valyria çeliğinden yapılmış Longclaw kılıcını Jorah'a
vermek ister ancak Jorah bunu geri çevirir ve onda kalması gerektiğini söyler.
-Jon, White Walker tehlikesini herkese kanıtlamak için bir tane ele
geçirir ve herkesi Dragonpit'te toplantıya çağırır. Karşılarında White Walker
gören lordlar şaşırır ve korkarlar. Cersei, çok fazla korkar. Jorah, White
Walker'ı ortadan ikiye böler ancak bu işe yaramaz ve hareket etmeye devam eder.
Jon ise bunların sadece ejderha camı ile öldürülebileceğini anlatır. Cersei
önce Kuzey'e ordu göndererek White Walker savaşında destek olacağını söyler
ancak asıl planını Jaime'ye açıklar. Plana göre Walker'lar Cersei'nin bütün
düşmanlarını öldürecek ve böylelikle Cersei avantaj sağlayacaktır ancak Jaime
bu plana karşı çıkar ve ihanet edemem diyerek Kuzey'e haber vermek için yola
çıkar.
-Dragonpit toplantısında Tyrion ve Cersei kısa süreliğine yalnız
konuşurlar ve duygusal anlar yaşanır.
-Rhaegar ve Lyanna'nın düğünüyle alakalı bir flashback (geri dönüş)
olacak.
-Littlefinger ise fitne sokarak Arya ve Sansa kardeşleri birbirine
düşürmeye çalışır ancak Bran, bunun bir oyun olduğunu Sansa'ya gösterir.
Tabii internete sızdırılan bu bilgilerin ne kadarının doğru olduğu dizi
başlayınca ortaya çıkacak.
Game Of Thrones altı bölümden oluşan 8. sezonuyla final yapacak, final
sezonu 2018’te izleyici ile buluşacak.
Yolunuz Marmaris"e düşer de
"güzel bir akşam geçireyim ve 2 duble de rakı içeyim" diyorsanız
mutlaka Girit Meyhanesi"ne uğrayın... Ama baştan uyarayım çat kapı
gitmeyin hevesiniz kursağınızda kalabilir. Önceden rezervasyon yaptırmadıysanız
mehter marşıyla geri dönebilirsiniz. Hatta laf aramızda meyhanenin işletmecisi
Gökhan Bey sizden pek hoşlanmadıysa dükkan kapalı da diyebilir.
Belki biz şanslıydık, belki Gökhan
Bey"in o akşam iyi tarafına denk geldik bilmiyorum ama geri dönmeden o
nefis mezelerle ve Gökhan Bey"le tanışma fırsatı bulduk. Aslına bakarsanız
Marmaris marinanın arkalarında ara sokaklarda gezerken tesadüfen bulduk Girit
Meyhanesini. İşin içinde Giritlilik de olunca adı bile bizi mıknatıs gibi
çekmeye yetti.
Önce Gökhan Bey"le başlayalım; O
Girit Meyhanesi"nin her şeyi... Ustası, aşçısı, garsonu, işletmecisi,
assolisti ve en önemlisi her gece ağırladığı konuklarının arkadaşı, gerçek bir
ev sahibi. Hiç unutmam misafir olduğumuz o akşam "meyhaneciler konsomatris
gibidirler, her akşam konuklarının masasından
masasına gezerler" demişti.
Aslında o gerçek bir İstanbul
beyefendisi, yaşama dair birikimleri olan, güngörmüş, çok şey yaşamış ve artık
Marmaris"e yerleşmiş ve keyfinin peşinde giden gerçek bir entelektüel ve
tabii ki Giritli... Keyfinin peşinde gider diyorum çünkü meyhane bütün gün
kapalı ve ancak akşam 18-19.00 gibi hizmet veriyor. Dedim ya keyfinin peşinde
gidiyor diye, o saate kadar sadece akşam için hazırlık yapmakla kalmıyor aynı
zamanda kendi gönlünü de eğlendiriyor. Coğrafya Marmaris olunca da deniz,
güneş, eğlence bol miktarda var zaten ve Gökhan Bey de gündüz bunların tadını
çıkarıyor.
Neyse dönelim biz meyhaneye ve meyhanedeki
lezzetlere;
Girit Meyhanesi Marmaris marinanın
daracık ara sokaklarında köşe başında iki katlı mavi, beyaz, pembe renklerin
hakim olduğu eski bir taş ev…Masalar da sokakta… Diğer mekanlar ve gelen geçenlerle
adeta iç içe…
Mekanda yeriniz aldıktan sonra önce dilim
kavun ve üzerine çörek otu serpilmiş ve hafif zeytinyağı dökülmüş tuzsuz köy
peyniri geliyor. Peynir deyip geçmeyin üzerindeki çörek otunun da,
zeytinyağının da, tuzsuz oluşunun da bir mantığı ve gerekçesi var. Meyhaneye
giderseniz Gökhan Bey size anlatır.
Kavun-peynirin hemen arkasından hepsi
birbirinde nefis ve başka bir yerde bulamayacağınız nefis otlardan oluşan
mezeler geliyor. Masadaki yerleşimler ve sunumlar da Gökhan Bey"in bu
konuda ne kadar titiz ve usta olduğunun bir göstergesi.
Şimdi hangi birinden başlayayım
bilemedim. Tahinli radika yediniz mi bilmiyorum, yemediyseniz mutlaka
tatmalısınız. Deniz börülcesi, fava, topan köz patlıcan içinde kırmız biber,
barbunya, pırasa, yoğurtlu köz patlıcan, yeşil köy zeytini, üzerine sarımsaklı
yoğurt dökülmüş turp otu ve pazı sapı salatası, istifno, kabak çiçeği dolması
gibi mevsimlik damak tatları dahil en az 10-12 çeşit ot mezesi masanızı adeta
bir çiçek bahçesine çeviriyor. Tüm mezelerin ortak özelliği çoğunda sirkenin
verdiği inanılmaz bir tat oluşu.
En sona da kiremitte ve buharda özel bir
yöntemle pişen balık geliyor...Ayrıca tüm bunları anlamlı hale getiren masanın
olmazsa olmazı rakı ve meyhanenin adına uygun müzikler…
Fiyatlar öyle uçuk kaçık değil merak
etmeyin son derece makul ve o lezzetler için değer... Üstelik Gökhan
Bey"in sohbeti ve dostluğu da bedava...
Piyasada o kadar çok sıradan ve ne idüğü
belirsiz mekan varken Girit Meyhanesi onların yanında gerçekten çok özel ve
sıra dışı kalıyor. Sanırım Marmaris"te bir benzeri daha yok. Eğer yolunuz
o taraflara düşerse bir gecenizi mutlaka Girit Meyhanesine ayırıp o nefis mezelerin
ve balığın tadına bakın, “güzelleşin ve çiçek olun” gelin derim.
Sonuç olarak kendi adıma şunu
söyleyebilirim; Marmaris"e gittiğimizde mutlaka uğrayacağımız bir mekan ve
bir dost edinmiş olduk. Buradan Gökhan Bey"e bir kez daha teşekkürlerimi
ve selamlarımı iletiyorum.