Wikipedia

Arama sonuçları

8 Şubat 2017 Çarşamba

Sevgililer Günü"ne yalnız girecek olanlara tavsiyeler



14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşıyor. Her "14 Şubat" öncesinde olduğu gibi özellikle hediye sektörü büyük bir hazırlık içinde. Ekonominin kötüye gittiği şu günlerde esnafın yüzünü güldürecek bu tip günler de olmasa yandı gülüm keten helva. Çiçekçisinden cep telefoncusuna kadar cümle esnaf şimdiden ellerini ovuşturarak gün saymaya başladı bile.

AVM"ler 14 Şubat"a özel alışveriş yapanlar için indirimler, çeşitli hediye çekilişleri veya çeşitli özel organizasyonlar düzenleme telaşı içinde. Kimisi şanslı çiftleri o gün akşam yemeğine göndereceğine duyururken, kimi de tatil vaad ediyor.

Bizim apartmanın altındaki çiçekçi arkadaş da daha şimdiden çeşit çeşit çiçekleri stoklamaya başladı.  Hatta çiçekçi dükkanında yer kalmayınca apartman girişi ve ilk katların merdiven boşlukları da rengarenk çiçeklerle doldu.

Kendi kendime "Sevgililer Günü gelmeden yazayım da herkes bizim çiçekçi arkadaş gibi önceden önlemini alsın" dedim. Özellikle çok önemsenen(!) bu güne yalnız girmeyi kendilerine dert edinenler bu yazıyı mutlaka okumalı.

Tüm sevgililerde heyecan, gerilim ve adrenalin yükselmeye başladı. Erkekler, sevgililerine hediye seçmenin sıkıntısı ve düşüncesi içindeyken, kızlar/kadınlar da bu günü "bakalım bu yıl ne alacak ya da ne yapacak " diye merak ve endişe içinde bekliyor.

Kimi de sadece hediye ile yetinmeyip özel ve sürpriz organizasyonlar yaparak sevgilisinin gönlünü/takdirini kazanmayı ve onun gözüne girmenin planlarını yapıyor.

Sevgilisi olanları tatlı bir heyecan sarmışken, sevgilisi olmayanlar da bu günün bir an önce geçip gitmesini ister. Çünkü onların en sevmediği gündür Sevgililer Günü... Her nedense bu günde sevgilisi olanlardan çok, olmayanların durumu daha çok konuşulur.

İnsanı zorla strese sokar bu Sevgililer Günü muhabbetleri. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasından sonra daha da konuşulur ve gündeme getirilir oldu.

Hani deyim yerindeyse bu günlerde sevgilisi olmayanlara son derece tehlikeli bulaşıcı bir hastalık taşıyan insan gözüyle bakılmaya başlanıyor. İşin daha da garibi bu "yalnız kalpler"den bazıları kendilerini acınacak bir zavallı gibi mutsuz ve yalnız hissediyor.

"Neden benim sevgilim yok, benim neyim eksik"  diyerek kendini ve geleceğini sorgulayanlar da az değil. Hatta uzun süredir sevgili bulamayanlar ise tamamen umutsuz vaka ve bu işten artık ümidi kesmiş durumda.

Düşünsenize o gün çevrenizde sanki size hava atar gibi ele ele, kol kola gezen ve aşklarını milletin gözüne sokmaya çalışan çiftler, çeşitli mekanlarda cıvıl cıvıl kaynaşan sevgili grupları ve ortalıkta sap sap dolaşan/oturan siz. İnsanın zoruna gider tabii. Başka zaman dikkatinizi bile çekmeyecek, önemsemeyeceğiniz bazı şeyler o gün size batar.

Bu seneki Sevgililer Günü"nü yalnız geçirecek olan genç kardeşlerim, dostlarım, Romalılar... Boş verin siz onları görmezden gelin, geçin, gidin. Gelin ben size o gün yapabileceğiniz bir kaç küçük tavsiye vereyim;

Her şeyden önce duygularınızı olduğu gibi kabullenin. Etrafınızda ele ele, diz dize, sarmaş dolaş gezen çiftler gördüğünüz zaman kendinizi  üzgün ve mutsuz  hissetmeniz doğaldır; ancak duygularınızla barışın ve kendinize, geleceğinize odaklanın.

Sinemaya gidin, alışveriş yapın, ders çalışın, televizyon izleyin, spor yapın ve günü doldurmaya çalışın. Olmadı, sizinle aynı durumda olan diğer arkadaşlarla/saplarla birlikte çeşitli etkinlikler /aktiviteler planlayın.

Uzmanlara göre Sevgililer Günü"nde yalnız kalmak çok iyi bir şey değilmiş, bu yüzden yalnızlığa odaklanıp bunalım takılmak yerine, uzun zamandır ertelediğiniz bir şeyi, hoşlandığınız bir etkinliği gerçekleştirin. Depresyonlara girip sağlığınızı bozmanın bir anlamı yok.

Yapacak bir şey bulamazsanız, oturun bir dostunuzla bir yerlerde yemek yiyin, kahve içip sohbet edin. Hem ne hediye derdiniz olur, ne de sevgiliyi mutlu edebilecek miyim gerilimi.

Sohbet ederken de Sevgililer Günü gibi gereksiz bir günün, kapitalizmin insanları tüketime özendirmekten başka bir işe yaramadığı sonucuna varıp rahatlayın.
Zaten 14 Şubat’ın, Roma’da evlenmeleri yasak olan aşıkların nikahını kıyan Aziz Valentin’in öldürüldüğü gün olduğunu ve yıllar içinde şekil değiştirerek günümüzde Sevgililer Günü olarak kutlandığını bilirsiniz. Saçma sapan, yalan yanlış bir gün yani fazla ciddiye almayın.

Ayrıca “Sevginizi tüketime alet etmeyin” ya da “Ticari sömürü aracı” gibi klişeleri de unutmayın. Belki bu günlerde işinize yarayabilir. Size "sevgilin yok mu?"  diye soranlara bunları anlatmaya başlayın.

O gün sokakta yürürken bir çift gördüğünüzde "yalnızım ama tarzım cool, yıkılmadım ayaktayım" dercesine dimdik olun, sevgiliniz olmadığını belli etmeyin.

Ve en önemlisi umudunuzu asla kaybetmeyin... Bu yıl değilse bile, belki seneye sizin de bir sevgiliniz olabilir. Neden olmasın? Olanların sizden ne fazlası var? Geçin ayna karşısına," ne kadar da güzelim", "ne kadar yakışıklıyım" diye önce kendi kendinizi motive edin.

Yalnız benim anlamadığım, bu Sevgililer Günü gibi özel günlerin neden hep erkeklerin üzerine yıkıldığıdır. Hani sevgi karşılıklıydı, tek taraflı aşk olmazdı. Bütün romantizm eylemleri ve sevgi kelebekleri nedense hep erkeklerden beklenir olmuş. Bir kere bu erkeğin doğasına ters, fıtratına uygun değil yani. Erkek milletinin birçoğunun genlerine, hafif öküz geni karıştığını unutmayalım.

Erkek dediğin düz ve basit düşünür, hatta bazı konularda hiç düşünmez. At gözlüğü takmış gibidir, sağa sola bakmadan daima önüne bakar, ayrıntıyı es geçer. Zerafet/narinlik, ince ve ayrıntılı düşünme kadınlarda olur. Uğraştırmayın erkekleri ne hediye alayım derdiyle, ne istiyorsanız söyleyin alsınlar işte. Yoksa 14 Şubat günü mum ışığında romantik bir akşam yemeği hayal ederken, kendinizi bir pidecide ya da kebapçıda bulabilirsiniz.

Anlamadığım bir şey de Sevgililer Günü deyince akla hep bekarların gelmesi. Neden? İnsan evlenince sevgisi bitiyor mu? Evli olanlar sevgili olmaz mı? Unutmayın ki sevginin yaşı olmaz.

Neyse biz yine dönelim sevgilisi olmayıp da 14 Şubat"a tek başına girecek olan mahzun ve yalnızların durumuna. Belki hepsi şakaydı ama bundan sonrası gerçek.

SEVGİLİLER GÜNÜNE YALNIZ GİRMEYİ ASLA DERT ETMEYİN...
BU YIL OLMAZSA GELECEK YILA VEYA YILLARA BİR SEVGİLİ BULMA ŞANSINIZ HER ZAMAN VARDIR.
YETER Kİ ANNELER/BABALAR GÜNÜNE YALNIZ GİRMEYİN...
HEM EVLAT OLARAK, HEM ANNE BABA OLARAK...

Herkesin Sevgililer Günü şimdiden kutlu olsun...
İlhan İLMENÖZ

Hiç yorum yok: