Wikipedia

Arama sonuçları

1 Şubat 2017 Çarşamba

Hayatınızı renklendirmek ister miydiniz?



Geçen gün internette dolaşırken bir haber gözüme çarptı. Habere göre ; İngiliz Observer gazetesi uzmanlara bir reçete hazırlatmış. Reçetenin başlığı "hayatınızı renklendirmenin yolları"...

Eğer birden her şey çok kötü gitmeye başlar ve artık hayatınızı güzelleştirmek için çözüm bulmakta zorlandığınızı hissederseniz, bu reçeteyi kolaylıkla uygulayabilirmişsiniz.

Reçetede yazılanlara bakınca  "acaba bunların ne kadarı bizde uygulanabilir" diye düşündüm ama  işin içinden çıkamadım. Gelin hep beraber önerilen yollar, bizde ne kadar uygulanabilir ona bakalım.

        Madde:1-Televizyonunuzu atın! Saçma gelebilir ama eğer ömrünüzün bir yılını televizyondan uzak geçirirseniz, kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Böylece sinemaya, tiyatroya gitmek için de bol vakit bulabilirsiniz. 

Şimdi ortalama bir Türk ailesini düşünelim; televizyonsuz bir yaşam olabilir mi? Hadi oldu diyelim, sinemaya tiyatroya gitmek istese gidebilir mi? 3-4 büyük kent dışında tiyatroya giden aile sayısı verilerini bilen var mı? Bırakın gidenleri büyük kentler dışında hangi illerimizde tiyatro var?

Artık her evde en az 2-3 tv var ve herkes kafasına göre takılıyor. Televizyon olmasa maçları, dizileri, o çeşit çeşit yarışma, evlilik ve stil/tarz programlarını nasıl izleriz? Hele Survivor olmadan ne yaparız? Mümkün değil...Televizyonsuz bir yaşam Türk halkı için mümkün değil...

Madde:2-Hayatta olup bitenleri takip etmek için dünyanın dört bir yanında çıkan gazeteleri, dergileri internetten okuyun.

Zaten bizim toplum dünyada olup bitenler öğrenmek için can atar. Herkes boş vakitlerinde bol bol okur. Plajlar, parklar, her türlü toplu taşım araçları okuyan insan kaynıyor. Bırakın dünyayı takip etmeyi,  sadece bu ülkede çıkan gazete ve dergileri takip edebilsek  yeter. Dünyada olup biteni öğrenmenin çok da faydası yok nasıl olsa...

Madde:3- Arada bir de olsa spontane davranın. Eğer bir ünlüye çok uzun zamandır hayransanız, hemen ona bir e-mail gönderin. Hoşlandığınız kişiyi ilk gördüğünüz anda ona duygularınızdan bahsedin. İçinizden mırıldandığınız şarkıyı yüksek sesle söylemeye başlayın.

Hadi ünlülere mail attık diyelim orada bir sorun yok da, hoşlandığımız  kişiye, ilk gördüğümüz bir anda, duygulardan bahsetmek biraz tehlikeli olmaz mı? Ya da olur olmadık yerde sevdiğimiz bir şarkıyı yüksek sesle söylemek her zaman doğru sonuçlar getirmeyebilir. Ya sarhoş derler, ya da deli...Burası Türkiye, nerede ne zaman, başınıza ne geleceği hiç belli olmaz.

 
                Madde:4-Her yıl en az 5 tane müzik albümü ve 5 tane kitap alın . Unutmayın müzik ve kitap ruhunuzu besleyen en önemli kaynaklardır.

Şu ülkede yılda 5 tane müzik albümü ve 5 kitap alan insan sayısı bana göre çok sınırlıdır. Zaten ülke nüfusuna göre kitap ve albüm satışlarına bakarsanız her şey ortada. Üstelik internetten bedava müzik indirmek varken kim verir albümlere parayı? Kitap desen, yarı fiyatına sokaklarda var zaten ama onu bile alan yok.

Madde:5- Tutkularınızı paylaşabileceğiniz insanlar bulun. Beraber saatlerce bilgisayar oyunu oynayacağınız, spor yapacağınız, satranç oynayacağınız birileri hayatınızı renklendirecektir.

Güzel bir madde, bizlere uyar. Özellikle işin ucunda oyun/spor/sohbet/tartışma varsa hiç kaçmaz. Ancak biz bunları gerçek hayatta yapmaktan çok, sanal ortamlarda, sosyal medya üzerinden yapmayı daha çok tercih ederiz. Her türlü klavye kahramanlığından tutun da , arkadaş/eş bulmaya kadar sanal ortamlar bizler için müthiş bir kaynak...

Madde:6-  Yeni yılda olumlu düşünme gücünüzü devreye sokun. Her gün, sizi neyin rahatsız ettiğini düşünün ve o konuda çözüm üretmeye çalısın.

Bu ülkede yaşayan insanlar için uygulaması çok zor bir madde. Şimdi burada beni rahatsız eden maddeleri yazmaya kalksam destan yazılır. Hangi birini yazsam, nasıl olumlu düşünsem, hangi pembe tabloyu çizsem bilemedim. Bu ülke insanını rahatsız etmesi gereken o kadar çok konu var ki... Ama en az yüzde 50"miz hiç bir şeyden rahatsız değil ve onlara göre her yer güllük gülistan...

Madde:7- Bu seneyi "iyi uyuma yılı" seçin: Gün ortasından sonra kafeinli içeceklerden uzak durun, alkol almayın, bedeniniz iflas etmeden yatağa girin.

Uyuma işini toplumca çok severiz. Hele çalışanların ve öğrencilerin özlemini en çok çektikleri konu uyku konusudur. Bıraksalar bütün bir kış uyumaya hazır insanlar var. Alkol ve kafeinden uzak durmak  da çok zor. Bir önceki madde ile bağlayacak olursak olumlu düşünme gücü alkol almadan mümkün değil. İki duble atan vatanı bile kurtarır.

Aslına bakarsanız bu reçetede yer alan maddeler toplam 33 konudan oluşuyordu. Ben ancak 7 tanesine dayanabildim ve yazmayı bıraktım.

Bizim hayatımızı renklendirmenin yolları  bunlardan çok daha başka...Zaten bu haber bir İngiliz gazetesinde çıkmış. Onların yaşamı çok renksiz olduğu için renklendirmek istemiş olabilirler.

Bizimki öyle mi? Gökkuşağı gibi ülkeyiz...Rengarenk...


İlhan İLMENÖZ

Hiç yorum yok: