Geçen gün internette dolaşırken bir haber gözüme çarptı. Habere göre ;
İngiliz Observer gazetesi uzmanlara bir reçete hazırlatmış. Reçetenin başlığı
"hayatınızı renklendirmenin yolları"...
Eğer birden her şey çok kötü gitmeye başlar ve artık hayatınızı
güzelleştirmek için çözüm bulmakta zorlandığınızı hissederseniz, bu reçeteyi kolaylıkla uygulayabilirmişsiniz.
Reçetede yazılanlara bakınca
"acaba bunların ne kadarı bizde uygulanabilir" diye
düşündüm ama işin içinden çıkamadım.
Gelin hep beraber önerilen yollar, bizde ne kadar
uygulanabilir ona bakalım.
Madde:1-Televizyonunuzu atın!
Saçma gelebilir ama eğer ömrünüzün bir yılını televizyondan uzak geçirirseniz,
kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Böylece sinemaya, tiyatroya gitmek için
de bol vakit bulabilirsiniz.
Şimdi ortalama bir
Türk ailesini düşünelim; televizyonsuz bir yaşam olabilir mi? Hadi oldu
diyelim, sinemaya tiyatroya gitmek istese gidebilir mi? 3-4 büyük kent dışında
tiyatroya giden aile sayısı verilerini bilen var mı? Bırakın gidenleri büyük
kentler dışında hangi illerimizde tiyatro var?
Artık her evde en
az 2-3 tv var ve herkes kafasına göre takılıyor. Televizyon olmasa maçları,
dizileri, o çeşit çeşit yarışma, evlilik ve stil/tarz programlarını nasıl
izleriz? Hele Survivor olmadan ne yaparız? Mümkün değil...Televizyonsuz bir
yaşam Türk halkı için mümkün değil...
Madde:2-Hayatta olup bitenleri
takip etmek için dünyanın dört bir yanında çıkan gazeteleri, dergileri
internetten okuyun.
Zaten bizim toplum dünyada olup bitenler
öğrenmek için can atar. Herkes boş vakitlerinde bol bol okur. Plajlar, parklar,
her türlü toplu taşım araçları okuyan insan kaynıyor. Bırakın dünyayı takip
etmeyi, sadece bu ülkede çıkan gazete ve
dergileri takip edebilsek yeter. Dünyada
olup biteni öğrenmenin çok da faydası yok nasıl olsa...
Madde:3- Arada bir de olsa
spontane davranın. Eğer bir ünlüye çok uzun zamandır hayransanız, hemen ona bir
e-mail gönderin. Hoşlandığınız kişiyi ilk gördüğünüz anda ona duygularınızdan
bahsedin. İçinizden mırıldandığınız şarkıyı yüksek sesle söylemeye başlayın.
Hadi ünlülere mail attık diyelim orada
bir sorun yok da, hoşlandığımız kişiye,
ilk gördüğümüz bir anda, duygulardan bahsetmek biraz tehlikeli olmaz mı? Ya da
olur olmadık yerde sevdiğimiz bir şarkıyı yüksek sesle söylemek her zaman doğru
sonuçlar getirmeyebilir. Ya sarhoş derler, ya da deli...Burası Türkiye, nerede
ne zaman, başınıza ne geleceği hiç belli olmaz.
Madde:4-Her yıl en az 5 tane müzik albümü ve 5 tane kitap alın . Unutmayın müzik ve kitap ruhunuzu besleyen en önemli kaynaklardır.
Şu ülkede yılda 5 tane müzik albümü ve 5
kitap alan insan sayısı bana göre çok sınırlıdır. Zaten ülke nüfusuna göre
kitap ve albüm satışlarına bakarsanız her şey ortada. Üstelik internetten
bedava müzik indirmek varken kim verir albümlere parayı? Kitap desen, yarı
fiyatına sokaklarda var zaten ama onu bile alan yok.
Madde:5- Tutkularınızı
paylaşabileceğiniz insanlar bulun. Beraber saatlerce bilgisayar oyunu oynayacağınız,
spor yapacağınız, satranç oynayacağınız birileri hayatınızı renklendirecektir.
Güzel bir madde, bizlere uyar. Özellikle
işin ucunda oyun/spor/sohbet/tartışma varsa hiç kaçmaz. Ancak biz bunları
gerçek hayatta yapmaktan çok, sanal ortamlarda, sosyal medya üzerinden yapmayı
daha çok tercih ederiz. Her türlü klavye kahramanlığından tutun da , arkadaş/eş
bulmaya kadar sanal ortamlar bizler için müthiş bir kaynak...
Madde:6- Yeni yılda olumlu düşünme gücünüzü devreye
sokun. Her gün, sizi neyin rahatsız ettiğini düşünün ve o konuda çözüm üretmeye
çalısın.
Bu ülkede yaşayan insanlar için
uygulaması çok zor bir madde. Şimdi burada beni rahatsız eden maddeleri yazmaya
kalksam destan yazılır. Hangi birini yazsam, nasıl olumlu düşünsem, hangi pembe
tabloyu çizsem bilemedim. Bu ülke insanını rahatsız etmesi gereken o kadar çok
konu var ki... Ama en az yüzde 50"miz hiç bir şeyden rahatsız değil ve
onlara göre her yer güllük gülistan...
Madde:7- Bu seneyi "iyi
uyuma yılı" seçin: Gün ortasından sonra kafeinli içeceklerden uzak durun,
alkol almayın, bedeniniz iflas etmeden yatağa girin.
Uyuma işini toplumca çok severiz. Hele
çalışanların ve öğrencilerin özlemini en çok çektikleri konu uyku konusudur.
Bıraksalar bütün bir kış uyumaya hazır insanlar var. Alkol ve kafeinden uzak
durmak da çok zor. Bir önceki madde ile
bağlayacak olursak olumlu düşünme gücü alkol almadan mümkün değil. İki duble
atan vatanı bile kurtarır.
Aslına bakarsanız bu reçetede yer alan
maddeler toplam 33 konudan oluşuyordu. Ben ancak 7 tanesine dayanabildim ve
yazmayı bıraktım.
Bizim hayatımızı renklendirmenin
yolları bunlardan çok daha başka...Zaten
bu haber bir İngiliz gazetesinde çıkmış. Onların yaşamı çok renksiz olduğu için
renklendirmek istemiş olabilirler.
Bizimki öyle mi? Gökkuşağı gibi
ülkeyiz...Rengarenk...
İlhan İLMENÖZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder