YGS"ye artık sayılı günler kaldı. Bu
sene 12 Mart 2017 tarihinde yapılacak olan YGS"ye kendisi ya da bir yakını
girecek olanların bu yazıyı okumalarını öneririm. Hepimizin bildiği gibi
sınavlar, gençlerin yaşamında çok önemli bir yer tutuyor ve kabul etsek de
etmesek de bu ülkenin bir gerçeği.
Ortaokuldan başlayıp lisede devam eden,
hatta üniversiteyi bitirseniz bile öğretmenlik doktorluk gibi bazı meslek
gruplarında yapılan sınavlar, insan yaşamının en önemli dönemeçlerinden ve
engellerinden biri.
Bu engelleri aşmak ve başarılı olmak için
en temel koşul ise düzenli ve sistemli olarak çalışmak, çalışmak, çalışmak...
Gelelim çok yakında yapılacak YGS konusundaki
minik tavsiyelere... Burada sizlere hangi derslere, nasıl çalışmanız konusunda
öğütler verecek değilim. İşin o bölümü zaten geçti. Aylardır bu sınava
hazırlananlara yararlı olabilecek bir kaç küçük tavsiyede bulunmak istiyorum.
Çok fazla çalışmamış, bu sınavı önemsememiş olanlar ise dediklerimi yapsa bile
fazla işe yaramaz.
En önemli tavsiyem; sınavlara 10-15 gün
kala günlük yaşam biçiminizde asla büyük radikal değişiklikler yapmayın ve
mümkün olduğu kadar rutin yaşayın. Uyku saatlerinizi düzene sokun. Örneğin birçok
ebeveyn ya da bazı rehber öğretmenler sınavdan bir gün evvel erken yatmayı ve
sınav sabahı iyi bir kahvaltı yapmayı önerir. Bunlar kısmen doğru diyebilirim.
Ancak diyelim ki her gece bire-ikiye
kadar yatmayan bir genç, sınav akşamı 9"da ya da 10"da yatarsa
uyuyabilir mi? Veya her sabah saat 11"den önce kalkmayan bir kişi sınav
sabahı erken kalkıp kendine gelebilir mi? O zaman sınavın yaklaştığı şu
günlerde bunları dengeleyip bir düzene sokmak, yani vücudun biyolojik saatini
iyi ayarlamak gerekir.
Aynı şekilde bütün bir yıl boyunca hiç kahvaltı
yapmayan ya da çok azla yetinen bir kişinin sınav sabahı sıkı bir kahvaltı
yapması ne kadar akılcı olur? Eğer hiç kahvaltı yapmadan bütün bir yıl sıkıntı
yaşamadıysanız sınav günü de yaşamazsınız.
Ayrıca her gün kahvaltıda
yedikleriniz dışında sınav sabahı çok farklı şeyler de yemeyin. Diyelim ki hiç
yumurta yemeyen ya da süt içmeyen bir kişinin sınav sabahı bunları yiyip içmesi
faydadan çok zarar getirebilir. Aynı şekilde sınav öncesi çok fazla çay/su vb. gibi
içecekler tüketmek, size sınav sırasında sıkıntılı anlar yaşatabilir.
Sınava yaklaştığımız şu günlerde
sakatlanma riski yüksek olan bedensel aktivitelerden kaçınmak da bir başka
yapılması gerekendir. Unutmayın ki sınav günü sadece beyninizin değil,
bedeninizin de sağlam ve tam kapasite ile çalışması gereklidir. Sınav günü grip
nezle vb. bir rahatsızlığa yakalanmış, başı ağrıyan, midesi bulanan bir kişinin
performansı istenildiği gibi olamaz. O yüzden sınav gününe yakın günlerde ders
çalışmaktan çok sağlığınıza dikkat etmek daha önemlidir.
Her sınav öncesinde olduğu gibi maalesef
bazı aileler, çocuklarına sınavı tüm yaşamlarının en önemli olayı gibi
gösterip, sınava girecek genci aşırı strese ve gerginliğe sürükleyebilirler.
Hatta bu işi abartıp sınavı kazanamadıkları takdirde çocuklarını üstü açık veya
kapalı değişik şekillerde tehdit eden, onları korkutan, şantaj yapan anne
babalar da var.
En basit örneği sınav kötü geçerse gencin
günlük yaşamına kısıtlamalar getireceğini belirten, "yaz tatili sana da
zehir olur", ya da "başarılı olursan bunları alırım, yoksa unut
gitsin" şeklinde aba altından sopa
gösteren aileler sınav öncesi gençleri büyük bir strese sokar.
Anne babalara tavsiyem; şu günlerde
sürekli sınav/ders çalış/test/geleceğin diyerek çocuklarınız üzerinde baskı
oluşturmayın, onları hiç olmazsa şu günlerde biraz rahat bırakın. Kimi anne
babalar bunu çocuklarının iyiliği için yaptığını düşünse de, bu yaptıkları
bazen ters etki yaratmaktadır. Sakin ve huzurlu bir aile ortamı, sizlerin karşılıksız
sevginiz ve anlayışınız onlar için en büyük motivasyon kaynağı olacaktır.
Anne babaların bilmeden/farkında olmadan
en çok yaptığı hatalardan biri de bütün bir yıl boyunca sınava hazırlanan genci
rahatlasın/stresini atsın diye sınavdan 1-2 gün önce açık havada güzelce bir
gezdirip, farklı yerlerde yemekler de yedirerek dengelerini bozmalarıdır.
Sınavdan bir gün önce ders çalışmayı
bırakıp ailesi ile gezerken dışarıda yediği yemekten ishale yakalanan, yine bu
hava almalar sırasında çeşitli nedenlerden rahatsızlanarak sabahlara kadar
hastanelerde kalan, rahatlamak/kafa dağıtmak için arkadaşları ile
basketbol/futbol oynarken kolunu bacağını sakatlayan öğrencilerim olduğunu da
söyleyebilirim.
Unutulmasın ki sınavdan daha önemlisi bu
gençlerin ruh ve beden sağlığıdır. Sınavlar kazanılsa da kaybedilse de olur,
yeter ki onların sağlıklarına bir şey olmasın. Bu yıl kaybettiğiniz bir sınavı
gelecek yıl kazanabilirsiniz ama bazen kaybettiğiniz sağlığınızı bir daha geri
getiremeyebilirsiniz.
YGS"ye girecek olan tüm öğrencilere
şimdiden bol şans ve başarı, ailelerine de sabır ve mutluluklar dilerim.
İlhan İLMENÖZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder